Türkiye’nin sayılı iş adamlarından biri olarak görünen Yunus Ansari, 22 Nisan 2022’de 103 yaşında geçirdiği hastalık sonucu aramızdan ayrıldı. Ölümünün ardından filmlere konu olabilecek babalık davası açıldı.
Dilekçeye göre Ansari, 1986 yılında Ankara’ya gelen İran asıllı Fariba Esen ile tanışarak arkadaş olmaya başladı. 1987’de İran’da bir imamla evlendiler. Bu evliliğe ilişkin İranlı yetkililer tarafından da bir belge yayınlandı. Evlilik sürecinin ardından çift Türkiye’ye dönerek hayatlarına devam etti.
TUBEBABY İddiası
2000 yılında çocuk sahibi olmaya karar verdiler. Ancak Younes Ansari zaten evli ve çocuklu olduğu için çift İran’a gitti ve tüp bebek tedavisi gördü. Tedavinin ardından hamile kalan Fariba Esin, 2001 yılında İran’da YE adında bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Ansari yeniden baba olduğunda 82 yaşındaydı.
popüler değildi
Ancak Yunus Ansari, YE’yi sakini olarak kaydetmedi. Eşlerin ilişkisi, işadamının vefat ettiği tarihe kadar kesintisiz devam etti. Ansari’nin ölümünün ardından ilk eşinden miras kalan dört çocuğu olurken, halen üniversitede tıp okuyan 22 yaşındaki Y.Y., avukatı aracılığıyla babalığın tespiti için 4 Haziran’da Ankara’daki 18. Aile Mahkemesi’ne başvurdu. . Tuncay Aki ve Alparslan Aydoğan, servetten payına düşeni almak için dava açtı. Talep üzerine Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi de süreç tamamlanana kadar Ansari’nin tüm mal varlığına tedbir uygulanmasına karar verdi.
Babamız 1919’da doğdu.
Ansari’nin oğulları bu konuya itiraz etti. Mahkemeye verilen cevap dilekçesinde şu ifadeler yer aldı: “Merhum nüfus kayıtlarına göre 1919 doğumlu olup, davacının doğduğunu iddia ettiği tarih olan 2001 yılında 82 yaşındadır. Merhumun biyolojik durumu nedeniyle merhum merhum olamaz.” 82 yaşında bir baba. Fariba’yı nasıl ve/veya kimin taşıdığı sorusu bile belirsiz olup, bu iddiaların merhum hayattayken yapılmamasının haksız davacının lehine olduğunu düşünüyoruz.”
Mezar açıldı ve DNA alındı
Açılan babalık davası kapsamında Yunus Ansari’nin 21 Ekim’de Ankara Gülbaşı’ndaki mezarı açıldı ve DNA örneği alındı. Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 11 Kasım tarihli raporunda, DNA profili karşılaştırması yapıldığı ve Ensari’nin YE’nin biyolojik babası olmadığı belirtildi. YE’nin avukatları, DNA örneğinin hatalı alındığını iddia ederek, incelemenin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na yapılmasını talep etti. Mahkeme talebi kabul ederse Ansari’nin mezarı yeniden açılacak, DNA örneği alınacak ve tutanak tutulacak.
Masrafların ödenmesi
Hürriyet’ten Mustafa Hasan Binli’nin haberine göre, sunduğu babalık tespiti dilekçesinde, “Merhum, oğlu olan müvekkilini aralarına almıyordu ama haftada en az birkaç kez kendisini ziyarete geliyordu. Müvekkil ve annesinin ekonomik geçimi ve okul giderleri merhum tarafından karşılanmıştır.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın