İstanbul Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Yüksel Mansur Kiling, dün akşam Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda “sansür yasası” önerisiyle ilgili konuştu. Kilink konuşmasında şunları söyledi:
Söz konusu teklifin 12. maddesi basın kartlarına ilişkin kısıtlamaları düzenlemektedir. Bu kısıtlamalar içinde düzenlenmiş bir bölümle, basın kartı sahiplerinin ticari olanlar da dahil olmak üzere basın dışı faaliyetlerde bulunamayacakları düzenlenmiştir. Ancak diğer taraftan kurum ve dernek yönetici ve üyelerine basın kartları verilerek başkası ile yapılan düzenlemede büyük bir çelişki bulunduğundan söz konusu düzenleme yeni sorunlara yol açacak bir düzenleme olarak görülmektedir.
“Bu kanunla aynı zamanda medya operasyonları da düzenlenmeye çalışılıyor”
Şimdi 12. madde için durum bu, 12. madde hariç Basın Kartları Kurumu’nun durumu şu hale geldi: Gazetecinin bile varlığına tahammülün mümkün olmadığı bir noktaya geldi. Gazetecilerin 9 kişilik Basın Kartları Kurulu’nda yer almaması için her türlü önlem alındı. Sadece bunlar değil tabii. Bu neden yapılır? Çünkü bu yasa ile aynı zamanda medya operasyonlarını da düzenlemeye çalışmaktadır.
İletişim Başkanı, yanlış bilgilendirmeyle mücadele için bir merkez kurulduğunu duyurdu.
Şimdi Haziran ayında bu kanunu komisyonlarda tartıştık, iki komisyon toplantısından sonra kanunun genel kurula sunulması ertelendi ve bazı değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler arasında basın kurulu kararlarının iletişim müdürlüğü onayının iptali de yer aldı. Belli ki iletişim müdürü bazı düzenlemelerin iptali ve ertelenmesinden o kadar rahatsız olmuş ki TBMM’nin önünde parmağını sallamış; En azından, fatura ertelendikten sonra 5 Ağustos’ta bir Twitter gönderisinde açıklanan bir referans kararı verdi. Bu Twitter gönderisinde, İletişim Direktörü Anti-Dezenformasyon Merkezi’nin kurulduğunu ve başkanının atandığını duyurdu.
Bir yanda “sansür” olarak görülüyor, öte yanda yasayı çıkaran arkadaşlarımız tarafından “dezenformasyon yasası” olarak değerlendiriliyor – kesinlikle herhangi bir bilgi çatışması unsuru içermeyen bu düzenleme Yanıltıcı , yanlış bilgilendirmeyi engellemeyi amaçlayan bir düzenleme – ve aynı zamanda kuruluşların çok önemli bir bölümünün karşı çıktığı ve bunun çok önemli bir bölümünün katılmadığı veya desteklemediği bir düzenlemedir. Bu düzenlemede AKP’yi veya MHP’yi destekleyen yerel gazeteci yok. Onların konumu, bu yasanın kendi kendini yok etme sürecini hızlandıracağı yönünde.
“Bu tasarı, çarpıtmanın odağını göstermeyi amaçlıyor.”
Elbette AKP’nin medya operasyonları Türkiye’de basın ve demokrasi birikimi ile ortadan kalkacak ve AKP’nin medya alanını operasyonel bir alana dönüştürmesi çok kısa sürede tamamlanacaktır. Bunu nasıl yapacağız? Rehberimiz, büyük Atatürk ve onu gösteriş şekli olacaktır. Atatürk: Basın milletin ortak sesidir. Milleti aydınlatırken ve yol gösterirken, gıdaya ihtiyacı olduğu fikri millete kısacası basına milletin ortak bir mutluluk istikametinde gitmesini sağlamak için bir güç, bir okul ve başlı başına bir rehber vermektedir. Bu yasa tasarısı, dezenformasyon yataklarını gizlemeyi amaçlıyor. Doğru bilgi, kamuoyuna doğru bilgi, özgür ve bağımsız bir medyanın otoritesi ile dezenformasyon noktalarının önüne geçilebilir.”
Haber etiketi tanımlı değil.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın