
Erdoğan Toprak bugün haftalık değerlendirme raporunu yayınladı. Toprak derecelendirmeleri aşağıdaki gibidir:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçim sloganının Türkiye’nin yüzyılı olacağını açıkladı. AKP hükümeti yeni bir slogan bile bulmakta zorlanıyor. 20 yıl önce uyguladığı politikalarla ekonomiden dış politikaya, yurttaş refahından eğitime, sağlığa ve hukuk sistemine kadar her alanda büyük yankı uyandıran Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı, 20 yıl önce Türkiye’nin gündemine oturdu. Türkiye geri. 50-60 yaşında.
“Hükümetin 15 yıllık gündeminden sonra ateş açmaya karşı çıkması, başarısızlığın ve yetersizliğin göstergesidir”
2008 yılında ilan edilen Alevi girişimini bir yıl sonra gerekli haklardan hiçbirini kabul etmeden askıya alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık Alevi Kültür-Bektacı Başkanlığı ile Cemevi Başkanlığı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde kurulacağını söyledi. ve tüm Geminiler buraya bağlanacak. , Geminiler elektrik, su ve doğal gaz içerecek. onarım, yenileme vb. Masraflarının bu cumhurbaşkanlığı bütçesinden karşılanacağını, memur almak ve maaşlarını ödemek isteyen Alevilere söz verdi. Hükümetin 15 yıl aradan sonra Alevi açılımını tekrar gündemine alacağına dair sözler vermesi, zayıflığın ve yetersizliğin göstergesidir. Öncelikle Cumhurbaşkanlığı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alevileri bir akide olarak değil, bir “turist ve kültür topluluğu” olarak gördüğünü gösteriyor. Alevi dedeler, maaşlı Diyanet imamlarının yanı sıra artık devlet tarafından ödenen memurlara katılmak zorundadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında yer alan mezarlıkların ibadethane olması talepleri göz ardı edilmektedir. 20 yıldır, seçimlere 7 ay kala meşru talepleri karşılanmayan Alevileri hatırlamak, hükümetin siyasi hesaplarla hareket ettiğinin kanıtıdır.
Şişirilmiş rakamlar, yapılması gereken maaş artışları konusunda bir farkındalık olduğunu gösteriyor” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu, Eylül ayında Tüketici Fiyat Endeksi’nin yüzde 83,45, ENAG’ın ise yüzde 186,27 olduğunu açıkladı. TÜİK ile ENAG arasındaki fark 100 puanın üzerinde. Yıl sonu yaklaştıkça iki hesap arasındaki sayısal fark; Ücretliler, işçiler, memurlar, emekliler ve asgari ücret için yapılması gereken ücret artışlarına dikkat edildiği görülüyor. Türkiye İstatistik Kurumu, Eylül ayı resmi enflasyon oranını aylık yüzde 3,08 ve yıllık yüzde 83,45 olarak açıkladı. Bağımsız bilim adamları ve ekonomistlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGgroup), bir yıl boyunca yaptığı hesaplamalarla reel enflasyonu ölçtü ve Eylül ayı rakamlarını aylık yüzde 5,30 ve yıllık yüzde 186,37 olarak açıkladı. Eylül ayında yıllık çekirdek enflasyon oranı yüzde 68,09 oldu. Aylık bazda yüzde 4,78 olan Üretici Fiyat Endeksi, yıllık bazda yüzde 151,50’ye yükseldi. G20’de yüzde 83,45 ile lider olan Türkiye’yi yüzde 78 ile uzun süredir ekonomik sıkıntılar yaşayan Arjantin ve yüzde 14,3 ile Ukrayna ile 7 aydır savaş halinde olan Rusya izliyor. yüzdelik. 16 aydır aralıksız yükselen enflasyon oranları, Türkiye’yi G20 enflasyon sıralamasında ilk sıraya yerleştirdi.
Rusya’dan doğalgaz ödemelerinin 2024’e ertelenmesi gerektiği haberleri, hayati ihtiyaçları ithal edecek bir döviz bulmanın zorluğundan memnun olduklarını gösteriyor” dedi.
Rusya’dan gelen doğalgaz ödemelerinin 2024’e ertelenmesi gerektiği haberleri, hayati ihtiyaçların karşılanması için ithalat için döviz bulmakta sorun olduğunu gösteriyor. Hükümetin kapalı kapılar ardında ülkenin egemenliğine zarar verecek bazı adımlar ve taahhütler aldığına dair işaretler var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dost ülkelere destek ve teşekkür ettiği ülkeler kimlerdir? Bu borçlar karşılığında vatanın egemenliğine ve milletin varlığına ne vaatler veriliyor, nelerden vazgeçiliyor? Hükümetin Rusya ile doğalgaz ödemelerinin ertelenmesi için kapalı kapılar ardında görüşmeleri ve Botaş’ın ödemeleri 2024’e erteleme çabaları, çoğu temel ihtiyaç için elzem olan ithalat için döviz bulmanın giderek zorlaştığını gösteriyor. .
Süt ithal etmek zorundayız.
Hükümet kontrolündeki Gıda Komitesi ve Ulusal Süt Konseyi (USK), üretimi 11 lira olan bir litre süt için 7,5 lira fiyat teklif ediyor. Market raflarındaki sütün fiyatı bunun 3-4 katı. Yakında çocuklarımız et ve süt yiyemeyecek. Etten sonra süt ithal etmek zorunda kalacağız. Hükümetin kontrolünde olan Gıda Komisyonu, süt üreticilerinin ürettiği bir litre çiğ sütün fiyatını bir yıl için sadece 2,70 TL artırdı, bir litre sütün fiyatını ise 7,5 TL uyguluyor. Süt ve et üreticilerini çatısı altında toplayan Süt ve Et Üreticileri Derneği (SETBİR) ve Tam Süt, Et ve Hayvan Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) gibi üretici örgütleri, dövize endeks sektöründe akaryakıttan hemen hemen her bileşene sahip. yemek yemeye, ulaşımdan işçi ücretlerine, soğuk hava deposuna. Artan ücretler, elektrik ve doğalgaz karşısında üretimden vazgeçme noktasına geldiklerini bildiriyorlar. Sütün litre fiyatı 10,5 ile 11 TL arasında olmasına rağmen geçerli birim fiyatı 7,5 TL’dir. Bugüne kadar hükümet politikalarına sessiz kalan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), sonunda bu görüntü karşısında sesini yükseltti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı nezaretindeki Gıda Komisyonu, fiyatları düşürerek ve maliyeti ürüne yükleyerek üretimden vazgeçilmesinin önünü açıyor.
“Son yaptırımlar Türkiye’yi doğrudan etkileyecek”
Avrupa Birliği ‘8. Yaptırım Paketi daha katı yasaklar, engeller ve kısıtlamalar içerir. Bu son yaptırımlar Türkiye’yi de doğrudan etkileyecektir. Rusya’nın petrol, madencilik, savunma sanayi, bilgi teknolojisi ve teknolojisinden tekstile kadar birçok sektörde ihracat ve ithalatına yasak ve kısıtlamalar getiriyor, üçüncü ülkelerle ticaretine de engel oluyor. AB yaptırımlarının Türkiye’nin Rusya ile birçok alanda ikili ekonomik ilişkilerini, ticaretini, ihracatını ve ithalatını olumsuz etkilemesi muhtemeldir. Bence doğru yaklaşım, hükümetin her iki ihtimale karşı rasyonel ve dengeli bir diplomasi yürütmesi, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile diyalog süreçlerini Türkiye’nin çıkarlarını ön planda tutarak sürdürmesi olacaktır.
‘Bosna Hersek’teki seçimler muhteşem’
Bulgaristan ve Bosna-Hersek’teki seçimlerde büyük sürprizler yaşandı. Bulgaristan’da katılım yüzde 37’de kalırken, Bosna-Hersek’teki seçimleri Sosyal Demokratlar kazandı. Bulgaristan’da ortaya çıkan parlamenter tablo beşinci bir erken seçimi gündeme getirebilir. Uzun süredir Doğu Bloku üyesi olan tek partili baskı sistemi altında yaşayan insanlar, artan yolsuzluk, zorlu ekonomik koşullar, siyasi istikrarsızlık vb. Mevcut demokrasilere olan inancın sebeplerle giderek azaldığını gösteren bu görüntü, demokrasiler için endişe vericidir. Bosna-Hersek’teki siyasi tablo önümüzdeki günlerde yeni farklılıklar ortaya çıkaracak gibi görünüyor. Bulgaristan’daki siyasi tablo, kısa vadede istikrarın zor olacağını gösteriyor. Ayrıca Sırbistan ile Kosova arasındaki sınır anlaşmazlıkları ve diplomatik gerilimler, Türkiye’nin de tarihi ve siyasi yakınlık içinde olduğu Balkanlar coğrafyasını her an yeni gerilimlere aday kılıyor.
Haber etiketi tanımlı değil.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın