Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Astana’da bir görüşme yapacak mı? Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Perşembe günü Putin ile görüşeceğini söyledi.
“Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye birçok konuda önemli adımlar attı. İçinde bulunduğumuz aşamada Türkiye’nin rolü ne olacak? İstanbul’da Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky’nin Astana’da yapacağı görüşme ele alınacak mı?” Kalin, “Öncelikle diplomasinin kapısını açık tutmak istiyoruz. Savaşın kızıştığı bir dönemde, ki bu ne yazık ki şu anda artıyor gibi görünüyor. Artık diplomasinin zemini kalmadı diyenler” genel olarak yanılıyorlar. Tam tersine diplomasi böyle dönemlerde daha da önem kazanıyor.
Antalya Diplomatik Forumu’nda ve İstanbul’da Rus-Ukrayna tarafını bir araya getirdiklerini, hububat sevkiyat anlaşması imzaladıklarını, esir takası yaptıklarını ve Zaporozhye Nükleer Santrali çevresinde güvenliği sağladıklarını kaydeden Kalın, şunları kaydetti: çünkü diplomasi açık kalmalı.. Bu doğrultuda her iki tarafa da önerilerde bulunuyoruz.”
“ABD’nin Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın devam etmesini istediğini görüyoruz. Burada Rusya’nın ‘Gel otur konuşalım’ demesiyle roller değişti, Ukrayna’nın ‘Hayır biz bunu istemiyoruz çünkü saldırıyorsun’ ABD’nin veya Batı’nın arkasında olabiliriz.” Ben mi?” sorusuna Kalin, “Bu savaşın iki boyutu var, birincisi Ukrayna topraklarında işgal ve ilhak. Bu bitmeli, çatışmalar durmalı. Hiç şüphe yok. Bunu yapmanın yolu artık savaş değil, müzakere ve diplomasidir.”
Savaşın ikinci boyutunun daha geniş bir jeopolitik zeminde gerçekleştiğine dikkat çeken Kalın, “Burada da Rusya ile Batı arasında farklı bir yüzleşme, bir yüzleşme söz konusu” dedi.
“Artık savaşın yandaşları daha güçlü”
“Rus-Ukrayna savaşında nasıl bir süreç izlendi?” Kalın, bir soruya yanıt olarak, “Şu anda savaş yanlıları daha güçlü ve daha fazla savaş istiyorlar. Avrupa ülkelerinin büyük bir kısmı, ABD, savaşı sürdürmeyi tercih ediyor. Rusya da ‘daha fazla’ diyor. savaş’a karşı iki gün önce dünkü saldırıları gördük “Önce Kerç Köprüsü’nün vurulması ve ardından 80’e yakın roket atılması bu işin artacağını gösteriyor.”
“Yunan meselesi son zamanlarda oldukça rahatsız edici. Yunanistan, ABD’den aldığı destekle ‘tatbikat itfaiyeciliği’ adı altında askeri tatbikatlar yapıyor. Yunanistan Ukrayna olma yolunda mı? Rusya mı? Bu bir düşünce mi?” sorusuna Kalın, Yunanistan’ın bir süredir Türk karşıtı bir proje uyguladığını ancak başarılı olamadığını söyledi.
Yunanistan’ın gücü dahilinde Türkiye ile ilişkisini yeniden tanımlaması gerektiğinin altını çizen Kalın, Yunanistan’ın arkasına bazı güçler alarak ve Türk karşıtı lobicileri harekete geçirerek alabileceği mesafenin açık olduğunu belirtti.
Libya ziyareti
Türkiye’den üst düzey bir heyetin Libya’ya resmi ziyarette bulunduğunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla petrol ve gaz anlaşmasının imzalandığını hatırlatan Kalın, 27 Ağustos’ta Fathi Pachaca’ya bağlı güçlerin Trablus’a girmeye çalışmasının ardından Libyalı mevkidaşlarını İstanbul’a davet etti. Son ziyaretin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla bu davet kapsamında gerçekleştiği belirtildi.
Kalın, Trablus’a gittiklerini ancak Bingazi ve Tobruk’taki temaslarının devam ettiğini belirterek, hidrokarbon anlaşmasının Serrac hükümeti döneminde 2019 yılında imzalanan deniz yetki sınırlarını belirleyen anlaşma olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Türkiye ve Libya’nın deniz komşusu olduğumuzu da tescilleyen çok önemli bir anlaşmaydı. Anladık ve Libya tarafı bunu onaylama sürecinde. Haritaya doğru açıdan baktığınızda, “Evet, Türkiye ve Libya denizden komşu. Deniz yetkileri bağlamında işbirliği yapabildi. Başka hiçbir ülkenin hak ve yasalarını ihlal etmeden, Yunanlıların iddiaları” Çünkü bu Türkiye ile Libya arasında bir anlaşmadır.” Yunanistan Mısır’la buna benzer bir anlaşma yaptığında kimse onlara bir şey demedi. Yani “Yunanistan nerede, Mısır nerede?” demedi. deniz yetki alanları, haritaya farklı bir açıdan bakmak gerekiyor.Aslında o bu bilinci yeniden inşa etti.Bildiğiniz gibi, “Libya’da ne yapıyoruz?” Onların söylemlerinin ne kadar anlamsız ve alakasız olduğu bir kez daha ortaya çıktı. idi.
Ama en önemlisi Türkiye ilk kez başka bir ülke ile deniz lisans anlaşması imzalayarak Akdeniz’de çok önemli bir varlık iddiasında bulundu. Doğu Akdeniz’in en uzun sahil şeridine sahip ülkesiyiz. Sevilla haritası gibi bizim için hiçbir değeri olmayan mevcut haritaları önümüze koyarak bizi Antalya Körfezi’ne kilitlemek isteyen bir bakış açısı var. Sayın Cumhurbaşkanımızın akıllı liderliği ve güçlü iradesi sayesinde Syrac hükümeti ile İstanbul Dolmabahçe ofisinde bu anlaşma imzalanmıştır. Uzun görüşmelerden sonra gece geç saatlerde. Bu anlaşma imzalandığında tarihi bir ana tanık olduğumuzu biliyorduk. Orada, bir ölçüde Türkiye, kendi haritasının ilk örneklerini ve ilk çizgilerini çizdi. Doğu Akdeniz’den bahsediyorsanız, Türkiye olmadan Doğu Akdeniz’in haritasını çıkaramazsınız.. “
Yeni Hidrokarbon Anlaşması
Yeni hidrokarbon anlaşmasının Libya ve Türkiye’nin ortak deniz alanlarında ve uluslararası sularda ortak arama, tarama ve sondaj çalışması yapılmasına karar veren bir anlaşma olduğunu kaydeden Kalın, “Tamamen meşrudur ve kimsenin deniziyle çelişmez. Türkiye’de, Libya kıyılarında veya uluslararası alanda çok önemli bir anlaşmadır.Suda arama ve sondaj faaliyetleri için sözleşme esası oluşturur.
Kalın, Türkiye’nin araştırma ve anket faaliyetleri açısından imkan ve kabiliyetlerini artırdığını vurguladı:
“Savunma sanayiinde olduğu gibi bu bazen gözden kaçıyor ama şu anda elimizde 2 sondaj kulesi ve 5 sondaj kulesi var. Bu çok büyük bir şey. Bu kapasite o kadar büyük bir artış gösterdi ki, yapılmamış büyük bir dezavantaj. Şimdiye kadarki başarısı.” “Siz kuşatılmış bir ülkesiniz, ancak bir arama ve araştırma filomuz yok. Ama Allah’a şükür şimdi elimizde. Karadeniz’de zaten bulundu ve takip edecek. İnşallah Karadeniz’de kapasite artışı olur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Esad ile görüşecek mi? Soruya yanıt olarak Kalin şu yanıtı verdi:
“Şimdi, şu anda böyle bir siyasi zemin yok. Biz böyle bir çaba içerisinde değiliz ama başkanımız her zaman “Diplomaside kapıyı kapatmak diye bir şey yoktur” diyor. İstihbarat başkanıyla onun talimatı üzerine görüşüyorlar ve şimdiden konu bazında görüşmeler yapıyorlar. Bunu bir süredir söylüyor. Bunun dışında bize “siyasi kanalla konuşun” dedi. Böyle bir talimatı yoktu, ama bunu bir önlem kaydı olarak koydu. Ertesi gün ülkemizin çıkarları gerektirdiğinde bu toplantıda olabilir de olmayabilir de ama bugünden yarına şimdilik böyle bir şey planlanmış değil. Suriye konusundaki görüşümüz de nettir. Şeffaf ve uluslararası düzeyde meşru, kucaklayıcı ve kapsayıcı bir hükümet, seçimlerle iktidara geliyor, bu iç savaşı sona erdiriyor ve Suriye’deki koşullar olgunlaştığında Türkiye’deki mültecileri ülkelerine geri döndürüyor. Birleşmiş Milletler standartları çerçevesinde gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde bunu yapmalarını sağlayacak çalışmalar devam etmektedir.“
türkiye yüzyılı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’nin yeni yasama yılının açılışında yaptığı konuşmada, “Bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak” ifadesini değerlendirmesinin istendi ve “Cumhurbaşkanımız bu ifadeyi defalarca kullandı. “Türkiye’nin yüzyılını birlikte inşa edelim” dedi. : Gerçekten de bu büyük Türkiye hikayesini yeniden yazalım, inşa edelim, genişletelim ve birlikte devam edelim.
“Birlikte Yüzüncü Yıl Türkiye’yi İnşa Edelim” davetinin savunma sanayii, dış politika, güvenlik, eğitim, sağlık, altyapı ve ulaşım gibi Türkiye’yi büyüten tüm konuları kapsadığını anlatan Kalın, şunları kaydetti:
“Hak ve özgürlükler vardır, demokrasi vardır, cumhuriyetin temel değerleri vardır. Örneğin bugün başörtüsü konusu tartışılıyor. Şimdi cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla anayasa hazırlandı. Adalet Bakanımız da dün Bakanlar Kurulu’nda yapılan hazırlıkları sundu. Cumhurbaşkanımızın millete hitabında söylediği gibi. Geliştirilmekte olup, tamamlandıktan sonra Meclise gönderilecektir.. “
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın