"Enter"a basıp içeriğe geçin

İmamoğlu’nun kavgasında son bölüm Kaftancıoğlu: Bu haber CHP’nin medyasında yok

İslam Şûrası Başkanı İmamoğlu’nun adaylığı için CHP İlçe Başkanı Kaftancıoğlu’ndan istediği desteği alamadığı görüşme ve ikili arasında ağır hakaretlere varan konuşma basına yansıdı.

Olayları haberine gerçek olarak aktaran yazar Hürrem Elmasçı, “Neden iktidara yakın köşe yazarlarından CHP’nin perde arkasını okuyoruz? CHP’ye yakın gazeteciler neden artık perde arkasını yazmıyor? CHP kaynıyor.. diyerek cevap verin.

CANAN KAFTANCIOĞLU belirtilmedi

Kaftancıoğlu’nun yazısında yaşananları inkar etmediğine işaret eden Almáci, “Canan Hanım’ın sosyal medya hesabına baktım. Sosyal medyada Cübbeli Hoca’dan sarı çizmeli Mehmet Ağa’ya kadar herkesi suçlayan Kaftancıoğlu’nun nasıl olduğunu hiç anlamadım. İddialara sessiz kalıyor.Bence yüzleşmek istemiyor!Bunları yayınlamaktan rahatsız olduğunu düşünmek isterdim… Bence cevap verse daha iyi olur…”.

Al-Mashi kampüsü ile ilgili yazı şöyle;

Beyler bunca yıldır sizin “medya”, bizim “basın” dediğimiz ilginç yüzlerle tanıştınız.

Yalçın Bayer’i severim, bilirsiniz, Hürriyet gazetesinde yazar. El-Cumhuriye gazetesinde yıllarca haber müdürü olarak çalıştı. Onu kim yetiştirdi… Eskiden CHP’yi onun gibi gazetecilerden perde arkasına alırdık. Şimdi Mahmut Tesbih’e, Suqur Zafer’e gittik…

Önce Nokta dergisinde sonra da Radikal gazetesinde Mahmud Ofur olarak anılmaya başladık. Solcuydu… Bilmiyorum Zafer Bey, İzmir’den Ankara’ya tayin olmuş, Milliyet’te çalışıyordu, ne yazık ki artık Abdi İpekçi’nin okuluyuz, Milliyet’ten ayrılalı yıllar oldu…

Geçenlerde aklımdan geçti; CHP’nin perde arkasını neden iktidara yakın köşe yazarlarından okuyoruz? CHP’ye yakın gazeteciler neden artık perde arkası yazmıyor? Çünkü CHP kaynıyor.

CHP’ye yakın gazeteciler yazmayınca ne oluyor? Bazıları CHP’ye karşı olan iktidar medyasının kalemleriyle “düşman tanıyanları” vuruyor!

Ah CHP Ah dünya değişti, parti içindeki nifakınız, fraksiyonunuz hiç değişmedi. Kimse kızmasın, bu cümleyi ben yazmalıyım…

Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezini kim yazıyor?

Bu hafta başında iktidara yakın kalemlerden Zafer Şahin ile iktidara yakın Sabah gazetesinde köşe yazarı Mehmet Ofur, CHP’nin İstanbul savaşına katılmayı başardı.

İşte Zafer Shaheen’in çift tırnak içindeki cümleleri:

Ekrem İmamoğlu’ndan Kanan Kaftancıoğlu’na:

“Bak Kaftancıoğlu, şimdi tarafını göster! Benden misin, Kılıçdaroğlu’ndan mı?”

Kanan Kaftancıoğlu’ndan Ekrem İmamoğlu’na:

“Benimle nasıl böyle konuşursunuz? Bu partinin lideri de yönetimi de belli. Kimin aday olacağı, nasıl karar verileceği belli. Önce gidin belediye başkanı olun. Bunlarla uğraşmayın.” …”

Bu ağır sözleri deşifre edelim arkadaşlar…

Yukarıdaki cümlelerin kimin için ve kime karşı olduğuna bir cevap arayalım.

alıntı içinde; Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanlığına rağmen koşmakla suçlanıyor ve genel merkeze bir mesaj gönderiliyor:

– “Ekrem İmamoğlu ile tartışma sebebi bu!” Bir taşla iki kuş ne güzel.

Kaftancıoğlu’nun Trabzon’daki Karadeniz Avukatları’ndan konuşma cesaretini gösteren İmamoğlu’na “Benimle nasıl böyle konuşursun” dediğini sanmıyorum.

İlçe başkanının İmamoğlu ile bu şekilde konuşabileceğini düşünmüyorum.

Bu sözler benim için hayatın doğal akışına uymadı çocuklar.

İstanbul’u yöneten Ekrem Bey gibi bir siyasetçinin uzun süredir birlikte mücadele ettiği İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’na, “Benimle misin, Kılıçdaroğlu’yla mı?” Bence bir şey söyleyemez.

Kimsenin aklımızla alay etmesine izin vermeyin arkadaşlar ben haber ile yazının satır aralarını okuyacak tecrübeli biriyim; Bu yazı Kenan Kaftancıoğlu cephesine hizmet ederken, İmamoğlu hakkında da olumsuz bir algı oluşturuyor!

Bu durumda Zafer Shaheen’e bu kulisin hangi kanattan sızdığını tahmin etmek zor değil.

Beni şaşırtan, “ah CHP ah” demiyorum; Hükümete yakın gazetecilerle ailenizin sırlarını bile paylaşmaktan çekinmeyin! Hâlâ, küçücük de olsa senin mi, CHP’li mi?

Bir başka gazeteci olan Nabil Mahmud Ofur’un sözleri bana daha da tuhaf geldi:

Yazısında “aptal” ve “şizofrenik” gibi sıfatlar var ve aman tanrım, kavganın yoğunluğuna mı bakıyorsunuz?

Siyasette görmediğimiz bu ifadeleri İmamoğlu’na karşı kullanan kişinin Kanan Kaftancıoğlu olduğu iddia ediliyor!

İşte bu beni meraklandırdı.

Bu yazı çıkınca Kanan hanımın sosyal medya hesabına baktım. Cübbeli Hoca’dan sarı çizmeli Mehmet Ağa’ya kadar sosyal medyada herkesi suçlayan Kaftancıoğlu’nun iddialara nasıl sessiz kaldığını hiç anlamış değilim. Sanırım yüzleşmek istemedi! Bunları yayınlamaktan rahatsız olduğunu düşünmek isterdim… Cevap verse daha iyi olurdu diye düşünüyorum…

Kendi kendime sordum: “Hürrem saf mısın?”

doğru olanı yaptı; Sahne arkasından İstanbul’u bilen arkadaşlarımı aradım.

Dediler:

Kars Lobisi

Kaftancıoğlu İmamoğlu olayında adı geçen otel Gümüşuyu’daki CVK Oteli’dir. Burası kızım Kanan’ın evi gibi! Beni şaşırtan ilk şey bu oldu…

İkincisi, İstanbul’da kızım Kanan’ın daha önce bazı gazetecilere ‘İmamoğlu ikinci Erdoğan, asla cumhurbaşkanı olmamalı’ dediği söylendi. İlişkilerinin bu kadar bozulması üzücü.

Hiç yazmak istemiyorum ama Kaftancıoğlu’nun İmamoğlu’na “aptal” dediğini de vurguladım. Ama yüzüne söylemiyor, telefonla bir akrabasına gönderiyor. Bu iki kişinin bildiği bir sır olarak kalmayan bir politikadır…

Ne duydunuz? Mesela Ekrem Bey’in “şizofreni” tabiri nereden çıktı? Herkes ilk defa duyduğunu söylüyor. Bunu yazan Karslı Mahmut Ufur’a sormalısınız. Yoksa Karslı Kaban’ın gelini Kaftancıoğlu’nu sık sık gören Mahmut’un yakın arkadaşı Karslı Kaban’ın ailesine mi? şimdi bilemedim…

Gerçekten saf olduğumuzu mu düşünüyorlar?

Gün gelecek çocuklar, hepsini tek tek yazacağım, bugünlük bu kadar.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir