"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kılıçdaroğlu, Amerikalı öğrencilerle görüştü


raf takımı

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ABD’nin Baltimore kentindeki Johns Hopkins Üniversitesi’ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, üniversite öğrencileriyle sohbet ederek onların sorularını yanıtladı. Toplantının başında bir değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

Altı siyasi partiyle oy kullanıyoruz: Türkiye’de yaklaşan seçimlerin önemli olduğu vurgulandı. Bu bir gerçektir. Önümüzdeki seçimler Türkiye’de demokrasi için çok önemli. Bunun için iyi bir hazırlık yapıyoruz. altı farklı siyasi parti; Demokrasi, insan hakları, özgürlükler, yargı bağımsızlığı ve medya özgürlüğü konularında ortak bir ses çıkarıyoruz.

Biz buna demokratik tarihimizde bir ilk olan Ulusal İttifak diyoruz: Biz buna Ulus İttifakı adını verdik. Altı Liderin toplantısı demokratik tarihimiz için son derece önemlidir. Düşünce açısından birbirlerinden, ekonomik açıdan da birbirlerinden farklıdırlar. Ama demokrasi üzerinde birlik açısından demokratik tarihimizde bir ilktir.

Türkiye’de güçlü bir birlik: Fikirlerinden dolayı ülkemizde hapsedilenler; Sadece gazeteciler değil… her neyse. Hiç kimse fikirlerinden dolayı yargılanmamalı veya hapse atılmamalıdır. Yasama, yürütme ve yargı erki… medya dördüncü süper güçtür. Dört büyük güç birbirini kontrol etmeli ve dengeyi sağlamalıdır. Türkiye’de artık güçlü bir birlik var ve kuvvetler ayrılığı yok. Bu birçok soruna neden olur.

Yargı kararlarının uygulanmadığı bir ülke: Hâkim olarak atananlar, hukukun üstünlüğüne ve vicdani kanaate göre karar verebilecek durumda olmalıdır. Böyle karar verirse bir olayda bu kişiye yargıç deriz. Ama pes etmez, belli bir yerden aldığı talimata göre karar verirse, adaleti yerine getiremeyecek, makamı da hâkim değildir. Türkiye’de bu tür olaylarla karşılaşıyoruz. Yargının da kendi içinde bir soyu vardır. Alt mahkemeden Anayasa Mahkemesine, oradan da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine uzanan bir zincir var. Bu zincirle ilgili ciddi bir sorunumuz var. Örneğin, Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulamayan bir alt mahkeme olabilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını uygulamayanlar iktidar olabilir. Yargı kararlarının uygulanmadığı bir ülke gerçeğiyle de karşı karşıyayız.

Kendi hayatımdan örnek vermek istiyorum: Hâkim hâlihazırda kanunları uyguluyorsa ve hükümeti üzecek bir dosyaya sahipse hâkimin doğru karar vereceğinden korkan siyasi otorite, o hâkimin yerini alıp ona göre karar verecek bir hâkim atayabilir. . Kendi beklentileriyle. Buna kendi hayatımdan bir örnek vermek istiyorum. Hakkımda ağır tazminat davalarında yargıçlar değiştiriliyor ve iktidara yakın yargıçlar atanıyor ve zaman zaman ağır tazminat cezaları alıyorum. Buna alışkınım.

Üniversiteler ortalama hale gelir: Üniversiteler çok önemli. Ayrıca ülkemizde gerçekten saygı duyulan dünya çapında üniversiteler var. Ama bu üniversitelere atamalar çok önemli. Boğaziçi Üniversitesi uzun süredir ciddi bir sorunla karşı karşıya. Üniversiteler orta düzeydedir. Bu da Türkiye’nin geleceği için çok tehlikelidir. Akademik dünyanın en büyük avantajı, her türlü fikrin özgürce tartışılabileceği ortamların olmasıdır. Bir üniversite hocasını üniversite hakkında farklı düşündüğü için kovuyorsanız, o üniversitede, o ülkede ve adalet sisteminde ciddi bir sorun vardır.

Sana söylediğim tüm bu şeylerin bizim umutsuzluğumuz olarak görülmesine izin verme. özellikle belirtmek isterim. Bunun mücadelesini veriyoruz. Önümüzdeki seçimlerde hedefimiz, 2023’te 100 yıllık cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak.

Özgür bir dünyada yaşamak ister misiniz? Sadece hukuk, adalet ve insan hakları alanında ciddi sorunlarla karşı karşıya değiliz. Ekonomide de ciddi sorunlarımız var. Türkiye’nin derin bir yoksullaşma sürecinden geçtiğini de görüyoruz. Tüm gençlerin ekonomi, adalet, insan hakları, eğitim sistemi, çevre ve iklim değişikliği konusundaki hassasiyetlerinin farkındayız. Gençler özgür bir dünyada yaşamak istiyor. Özgür bir Türkiye’de yaşamak istiyorlar. Hayalleri, beklentileri ve umutları var. Hayattaki beklentileri, hayalleri ve umutları yerine getirmeye çalışıyoruz.

Kötülük vergisinin milli bir spor olduğu bir ülkede demokrasi gelişemez: Türkiye Cumhuriyeti neden demokrasisini geliştiremedi? 100 yıl kısa bir süre değil. Ve bu 100 yılda demokrasi daha iyi bir yerde olabilirdi. Bana göre bunun iki temel nedeni var. birisi; Türkiye’nin son 100 yılda defalarca karşı karşıya kaldığı askeri darbeler. Bu darbeler demokrasinin gelişmesi için önemli sorunlar yaratmaktadır. İkincisi… En basit insan hakkı, ödenen vergilerin nereye harcanacağını sormaktır. Bu soru Türkiye’nin geniş kitleleri tarafından sorulmadığı ve cevap aranmadığı için demokrasi istediğimiz ölçüde gelişmiyor. Vergilerin nereye harcandığını merak etmiyorsanız, demokrasiyi geliştiremezsiniz… Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorunlardan biri de budur. Demokrasinin gelişmemiş olmasının nedeni kısmen, vergilerin nereye harcandığına dair bir hesap verme sorumluluğu olmamasıdır. Vergi kaçırmanın milli bir spor olarak görüldüğü bir ülkede ne yazık ki demokrasi gelişemez.

Kılıçdaroğlu, sözlerinin ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı.

“Ülkemizde demokrasinin tüm kurallarını koyacağız”

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin bir soruya şu değerlendirmelerde bulundu:

Avrupa Birliği üyeliği ortak hedefimiz ve altı liderin de ortak hedefidir. Avrupa Birliği’ne tam üye olmak istiyoruz. Avrupa Birliği’nin demokratikleşme açısından yeni bir sayfa açmasını beklemeden tüm demokratik hamleleri yapmaya kararlıyız. Demokrasinin tüm kurallarını kendi özgür irademizle ülkemize getireceğiz.”

“Ardvan’a 15 uçak satıp hazine gelirini sağlayacağız”

Bir başka soruda Kılıçdaroğlu, “İsrafla mücadele edeceksiniz. Mesela Erdoğan’ın 16 uçağı var. 15 tanesini satıp hazineye rekor gelir getireceğiz.

Kılıçdaroğlu’na mülteci politikası sorulduğunda, “Suriyelileri istedikleri koşulları yaratarak, ırkçılık yapmadan ve Türkiye’nin prestijini tehlikeye atmadan ülkelerine göndermemiz gerekiyor” dedi.

“Rus-Ukrayna savaşında Ukrayna’nın yanında yer almamız gerektiğine inanıyoruz”

Kılıçdaroğlu, Ukrayna ve Rusya ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:

“Rusya ile ekonomik ilişkilerimiz var… Ekonomik ilişkilerimizi sürdüreceğiz. Ama Batı medeniyetinin bir parçası olmak istiyoruz. Zaten Rusya ile savaşmak için bir neden yok. Rus-Ukrayna savaşında Ukrayna’nın yanında olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Nükleer silaha sahip bir ülkenin nükleer silaha sahip olmayan bir ülkenin topraklarını işgal etmesi ve savaş başlatması doğru değil…Türkiye’nin enerjide Rusya’ya bağımlılığı ve bu oran oldukça artıyor… Nükleer santralin devreye girmesiyle bu bağımlılık daha da artacak. Bunun Türkiye için tehlikeli bir baş belası olacağını farklı ortamlardan geçiyoruz.

“Durmuş saat bile gerçeği günde iki kez gösterir”

Kılıçdaroğlu, bir öğrencinin “Hükümetin yapacağı iyi bir şey yok mu?” sorusuna durmuş saat bile günde iki kez gerçeği gösteriyor.Elbette yaptığınız her şeyin yanlış olduğunu iddia etmiyoruz.Biz muhalefet partisiyiz. Doğru yaptıklarına “doğru” diyoruz.Ama yanlış olduklarında doğal olarak eleştireceğiz.Örneğin Sigara Yasası Meclis’ten oybirliği ile geçti.Avrupa Birliği ile uyum yasaları kapsamında Meclis’e sunulan tüm yasa teklifleri… oybirliğiyle geçti.

Arap dünyasının yerel işlerine taraf olmayı asla düşünmüyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, Suudi Arabistan ile ilişkilerin nasıl olması gerektiğine ilişkin bir soruya yanıt olarak, “Dış politika taraflar arasında kavga nedeni olmamalı. Dış politika milli olmalı. Biz bütün komşularımızla uyum içinde olmak istiyoruz. Körfez ülkeleri, Suriye ve İran’dır.Arap dünyasının iç işlerinde taraf tutmayı asla doğru bulmuyoruz.Tam tersine aralarında bir çatışma varsa ve çatışmayı bitirmek gibi bir görevimiz varsa, biz de öyleyiz. yerine getirmeyi doğru bul.”

Haber etiketi tanımlı değil.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir