BBC Türkçe’nin sorularına avukatı aracılığıyla yanıt veren Demirtaş, Vatan Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye oy vermekle Erdoğan’a oy vermek arasında fark olmadığını belirterek, “Bu durumda şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Seçmen: Erdoğan’la 5 yıl daha hazırlarsa ikinci tura kalabilirler.
İşte HDP eski Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın gündeme ilişkin sorulara verdiği yanıtlar:
Siyasi partilerin seçim kampanyaları tüm hızıyla devam ediyor. Sosyal medyadaki siyasi paylaşımlarınız da her gün gündemde. Seçim kampanyası içeriden nasıl işliyor?
Tabii ki yapmaya çalıştığım şey, yurt dışında yürütülen seçim kampanyalarına elimden geldiğince destek vermek. Lee, tek başına bir kampanya değildir.
Hedeflerimden biri de elbette beni 6,5 yıldır intikam duygusuyla hapishane duvarlarını yıkarak burada tutan Erdoğan rejimine boyun eğmediğimi göstermek. Bunu yaparak, burada kalma amacımı geçersiz kılmaya çalışıyorum.
Ancak burası maksimum güvenlikli bir hapishane ve tabii buradan seçim çalışması yapmak çok zor ve sınırlı. Ancak elimden gelenin en iyisini yapmaya ve yurtdışında savaşan milyonları destekleyebilmeye çalışıyorum.
Erdoğan tarihi bir mağlubiyetle siyaset sahnesinden silinecek.
14 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını hangi faktörler belirleyecek? Bu seçimi kim kazanacak?
Bu seçim ekonomi ve demokrasi ekseninde ilerliyor. Sonucu Erdoğan’ın mahvettiği ekonomi, yoksulluğa mahkûm milyonlar, adaletsizlik ve zulümle ezmeye çalıştığı kurbanlar belirleyecek. Elbette kazanan mazlumların olacaktır.Erdoğan tarihi bir mağlubiyetle siyaset sahnesinden silinecektir.Benim beklentim bu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı sözcüleri, Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve Yeşil Sol Parti’nin aday göstermeme kararına verdiğiniz desteği şiddetle eleştirdiler. Bu durumu nasıl açıklarsınız?
Erdoğan’ın en büyük kabusu partimizin aday göstermemesiydi ve şimdi bu oldu diye Sayın Kılıçdaroğlu’nu üzerimize yıkmaya çalışıyor. Yerel seçimlerde de aynı taktiği uyguladı ve geri tepti. Çünkü artık halk yalanlara, iftiralara aldanmıyor.
Erdoğan, HDP’nin ve Kürtlerin oy alacağından eminse HDP genel merkezinin önüne çadır kurup orada yatacak. Şimdi kedi, temizleyemediği karaciğere kirli diyor.
Kılıçdaroğlu, HDP’ye yaptığı ziyarette toplantıyı Kürt sorununun çözümünün adresi olarak gösterdi. Bu konudaki beklenti ve önerileriniz nelerdir?
TBMM’de iş açıktan ve hukuk çerçevesinde yapılırsa herkes orada söyleyeceklerini söyler ve mutlaka uzlaşma sağlanır. Önemli olan herkesin iyi niyet ve çözüm bulma iradesiyle sorumluluk alabilmesidir. Böyle bir süreçte TBMM’ye tekliflerimizi sunuyoruz ve herkesle şeffaf ve açık bir şekilde tartışacağımıza ve ortak akılda buluşacağımıza inanıyorum.
Erdoğan son olarak (12 Nisan) televizyon programında “Diyarbakır’da 51 evladımızın ölümüne sebep olan Selo değil mi? Şimdi bu 51 yavru bizim Kürt kardeşlerimiz, çocuklarımız değil mi? Ne de olsa onlar bizim Kürt kardeşlerimiz, evlatlarımız” dedi. Selo’nun kendisi aslında Zaza’dır, Kürt değildir. Ne demek istediğini düşünüyorsun?
Kendince halkın bana olan ilgisini kırmaya, beni korumaya, insanlarla aramızdaki sevgi bağını koparmaya çalışıyor. Ama yalan, iftira ve ırkçılık karışımı bir şeyler mırıldanmaya devam ediyor. Eminim ne dediğini ve neden söylediğini bile bilmiyordur.
Seçmenler: Erdoğan’la 5 yıl daha kalmaya hazırlarsa Ines’e oy vermeliler
Muharrem İnce’nin faktörünün ikinci tura çıkma ihtimalini artırdığı yorumlanıyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?
Seçmenin sandığa gittiğinde rasyonel bir tercihle seçimi ilk turda sonlandıracağına inanıyorum.
Ama bu şekilde doğru hesaplar yaparak seçimi ikinci tura bırakmayı düşünen seçmenler varsa onlara naçizane tavsiyem doğrudan Erdoğan’a oy verin.
Çünkü bugünkü seçimlerin matematiğinde İnce’ye oy vermekle Erdoğan’a oy vermek arasında fark yok.
Seçim yapılırsa, ikinci tura kalırsa Erdoğan’ın kazanamayacağının garantisi yok.
Bu durumda seçmene rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Erdoğan’la bir 5 yıl daha hazırlanırlarsa ikinci tura kalabilirler. Bizim için sorun yok!
TİP’in seçime ayrı girme kararı: Yine de yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum
TİP’in seçime ayrı listeyle girme kararı koalisyonun Meclis’teki temsilini nasıl etkiler? Yeşil Sol Parti’nin seçmene nasıl tepki vereceğini düşünüyorsunuz?
Umarım seçim gecesi büyük pişmanlıklar yaşanmaz.
TİP’in kendi kararıdır, ancak saygı duyabiliriz ve başarılar dileriz. Ama yine de yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum.
Yeşil Sol Parti seçmenleri elbette Yeşil Sol Parti’ye oy verdikleri konusunda netler. Aksi nasıl olabilir?
Erdoğan, seçim beyannamesinde hedefini “yüksek standartlı demokrasi” olarak belirledi. Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin yeni standart, ifade özgürlüğü bunlardan bazılarıdır. Bu vaatlerin bir şansı var mı?
Erdoğan demokrat değil. Ne vaatler verdiyse hepsi boş, aldatma, aldatma.
Erdoğan yine kazanırsa Türkiye diktatörlük olur, hepsi bu.
Son siyasi fotoğrafa baktığınızda “Özgürlük yakın” mı diyorsunuz? Yoksa tam tersine umutsuzluğa mı kapılıyorsunuz?
Her zaman iyimserim çünkü direniyorum, acı çekiyorum çünkü direnen ve mücadele eden on milyonlarca insan var.
Kobani davası oturumunda, mahkeme heyeti hükümetten talimat aldığı için eleştirildi. Nasıl bir sonuç bekliyorsun?
Ağır cezalar talep ediyoruz. Erdoğan’ın talimatıyla hareket eden bir mahkemeden adalet beklenemez, biz de bekleyemeyiz. Ama Erdoğan’dan sonra tüm bu hakim ve savcıların suçlarından yargılanacağına eminiz ve bunun için hukuki ve siyasi mücadelemizi sürdüreceğiz.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın