"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ufukta kutu göründüğünde gençliği hatırla


raf takımı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başkentin parkında gerçekleştirilen “Gençlik ve Yerel Yönetimler” başlıklı “Lee Festivali”ne katıldı. Erdoğan dedi ki:

“Yerel yönetimimiz başkanlığı gençlerimizle sürekli temas halinde. Genel merkezimizdeki gençlik kolları, ilk kez oy kullanacak altı milyon genç başta olmak üzere tüm kardeşlerimize ulaşabilmek için gece gündüz çalışıyor. Bu yıl Gençlik ve Spor Bakanlığımız, hayatınızı kolaylaştıracak ve ihtiyaçlarınızı karşılayacak birçok iş ve yatırım hizmetini devreye alıyor, sorunlarınıza çözüm üretiyor.

“2001’de gençlerimizle AKP’yi kurduk”

Ben siyasete çok genç yaşta gençlik kolunda başlamış bir şeyhiyim. 40 yılı aşkın siyasi hayatım boyunca ilk günden bugüne gençlerle birlikte yürüdüm. Yolda ve davada dostluğunuzu hep sürdürdük. Türkiye’nin istikrarsızlık yaşadığı bir dönemde gençlerimizle birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önünü açtık. Okuduğumuz bir şiir yüzünden kovulana kadar 4.5 yıl genç ve dinamik bir ekiple İstanbul’a hizmet ettik. Pınarhisar yolunda, bize veda eden kıyametli kalabalığın başında adamlarımız vardı. 2001 yılında yeni bir yola çıktığımızda gençlerimizle birlikte milletin umudu Adalet ve Kalkınma Partisi’ni yarattık.

Gençleri tüm karar alma süreçlerine dahil ettik. Muhalefet “Parlamentoyu çocuklarla dolduracaksınız” dediğinde, biz de gençlerimizin oy kullanma yaşını 18’e indirerek, tıpkı oy verme gibi, size olan güvenimizi gösterdik. Bugün pek çok genç kardeşimiz milletvekili, bakan veya bürokrat olarak ülkemize ve milletimize sevgiyle hizmet etmektedirler. Genç girişimcilerimizin iş dünyamızdaki varlığı ve ağırlığı her geçen gün artıyor. Gençlerimiz sadece akademide, siyasette ve ticarette değil, savunma sanayisinden yüksek teknolojiye kadar her alanda öncü rol oynuyor.

“Kutu ufka baktığında gençliği hatırladılar”

Seçim günü sona erdikten sonra gençliğe aldırmayanlar, sandığın ufukta belirmesiyle bir anda gençliği hatırladı. Gençliğe ulaşmak için gençliğimizi gördüklerinde değiştirmenin bir yolunu arayanların yaşadığı komik durumu bir örnekle takip ediyoruz. Gece yarısı peçeyle ilgili açıklama yapan Kemal Bey, bugün “Anayasa değişikliğini oylamayacağız” dedi. Bunlar yalancı, yalancı. Onlarda gerçek yoktur. Samimiyseniz, dürüstseniz kanunda bir değişikliğe ihtiyacımız yok. Burada anayasayı değiştirelim. Yapamazlar. Gelemezler. Çünkü dürüst değiller. Henüz gençliğimiz adına bir adım atmamış olanlar, onları sorguluyor ve şimdi “Benimle misin” diyerek onları sayıyor. Grup toplantılarında gençleri sıraya koyuyoruz ve oy kullanma alanlarını kızararak izliyoruz. Ne kadar kaba olursa olsunlar bu ülkenin gençlerine güveniyoruz, bu da gençliğe olan güven eksikliğini gösteriyor. Bütün bunlara rağmen sabah akşam gençlere karamsarlık aşılamanın siyasetten olduğunu düşünenlere inanıyoruz. Bu inancı başkaları gibi lafta bırakmıyor, eylemlerimizle, reformlarımızla, hayata geçirdiğimiz yasal düzenlemelerle, sizlere sunduğumuz iş ve hizmetlerle açıkça ortaya koyuyoruz.

Bu ülke ne kadar değer kaybetti?

Gençlik yıllarımızı ülkemizin istikrarsızlık, terör, sosyal ve ekonomik krizlerle mücadele ettiği gerçekten zor bir dönemde geçirdik. Gönlümüzün doyduğu o günlerde sokak kavgalarından darbelere, az gelişmişlikten yoksulluğa pek çok sıkıntı yaşadık. Onlar daha hayatlarının içindeyken birçok arkadaşımız ve bu ülkenin gençlerinin birçoğu maalesef hayatını kaybetti. Yurt dışından ithal edilen Türk, Kürt, Sünni, Alevi, sağ ve sol ideolojileri anlatarak gençlerimiz arasına aşılmaz duvarlar ördüler. Siyasi partileri andıran fitne yuvalarındaki tuzaklarına aldanan gençlerimizi bölücü terör örgütünün savaş ağlarına çektiler.

“Anne ve babanızın tabi olduğu yasaklara ve hedeflere uymadınız”

28 Şubat zihniyetinin Türkiye’de kabus gibi olduğu günlerde hayatı karanlık olan gençlerimiz vardı. Haksız, hukuka aykırı ve küfürlü bahanelerle kızlarımızın eğitim haklarının gasp edildiği, gençlerimizin saçı, sakalı, cübbesi ile ötekileştirildiği o karanlık günler geride kaldı. Türkiye Adalet ve Kalkınma Partisi’nde doğdum, okudum ve büyüdüm. Anne babanızın maruz kaldığı faşizm ve tabularla karşılaşmadınız. Üniversite kapılarına ikna odalarının kurulduğu, temel insan haklarının bir lüks olarak görüldüğü o meşhur günler yaşanmadı. 2002 yılında milletimizin takdiri ile göreve geldiği günden bu yana en büyük hedefimiz sizleri her bakımdan müreffeh, güçlü ve özgür bir Türkiye’de yaşatmak olmuştur.

Muhalefet, hak ve özgürlükler konusunda attığımız her adımı iptal etmek için Anayasa Mahkemesi’nin kapısında dursa da, ülkemiz demokrasisini utancından kurtardık. Çünkü kökenimiz, mezhebimiz, siyasi düşüncemiz ne olursa olsun kaybedecek bir gecemiz, tek bir günümüz, tek bir gencimiz bile yok.”

Haber etiketi tanımlı değil.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir